ABD gizli belgesi ortaya çıktı: Sarin gazını El Nusra kullandı
ABD'de ortaya çıkan bir istihbarat belgesi, Suriye'de
kullanılan Sarin gazının muhalifler tarafından kullanıldığına işaret ederken
dikkat çeken bir gerçeği de ortaya çıkardı; Gazlar Türkiye'ye gönderilmiş.
ABD haber ajansı WND'den F. Michael Maloof haberine göre;
Gizli belgeye göre öldürücü silah tutuklanan aşırı İslami kişimim evinde
bulunduğunu belirtiyor.
Obama yönetiminin bir bölümü ısrarla ve de herhangi bir
kanıt göstermeden, Şam yakınlarındaki son Sarin gazı saldırısının Esad
rejiminin işi olduğunu tekrarlamış. Yönetim bu ölümcül silahın El Kaide
bağlantılı Suriyeli isyancılar kullanılmış olma ihtimalini inkar etmiş hatta
göz ardı etmiştir.
Ancak sadece WND tarafından ulaşılabilen gizli evrakta
A.B.D. ordusunun bu SARİN gazını bu yıl içinde Suriye'de savaşmakta olan en
sağcı aşırı İslami örgüt olan JABHAT AL-NUSRA üyelerinden el koyduğu
belirtilmektedir.
Evrak, Sarin gazının Irak'taki El-Kaide tarafından
Türkiye'ye hareket ettiği ve bu esnada bir kısmının yakalandığı, hatta bir
kısmının da geçtiğimiz Mart ayında siviller ve Suriye askerlerine karşı
kullanıldığı ifade edilmektedir.
SARİN GAZI IRAK’TA ÜRETİLDİ TÜRKİYE’YE GÖNDERİLDİ
Evrak GİZLİ ve NOFORN (Not for foreing distribution) (Dış
dağıtım için değildir) ibaresi ile sınıflandırılmıştır. Evrak A.B.D. istihbarat
camiasının Milli Yerel İstihbarat Merkezinden, kısaca NGIC tarafından WND'ye
Salı günü temin edilmiştir.
Açıklandığı kadarı ile El-Kaide Sarin gazını Irak'ta üretmiş
ve Türkiye'ye göndermiştir.
Bir A.B.D. ordu kaynağının bildirdiğine göre bir takım
sorgulamalar oldu. Hatta bir grup raporda da 50 kadar göstergenin ANF/AQI
(El-kaide Irak)'ın SARİN isimli kimyasal savaş malzemesini üretme ve geliştirme
çabası içinde oldukları belirtilmektedir.
''Bu (Evrak) söz konusu gazın daha ilk üretme çabaları ile
ilgili faaliyetlerin Mayıs 2013 sonlarına doğru Irak ve Türkiye'de bir takım
kilit kişilerin tutuklanması ile ortaya çıkmıştır demektedir.
''Gelecekteki raporlarda ise göstergelerin geçmişine dikkat
ederek ve gözlemlerin sürdürülerek tutuklamaların devamı NGIC raporda
söylenmektedir.''
Mayıs 2013'teki müsadere Türk Güvenlik Güçlerinin 2
kilogramlık bir SARİN gazı tüpünü El-Kaide bağlantılı Jabhat El-Nusra Cephesi
militanlarının evlerinin aranması esnasında gerçekleşmiştir.
SARİN GAZI ADANA VE MERSİNDE ELE GEÇİRİLDİ
SARİN gazı şüpheli Suriyeli Radikal İslami militanların ADANA
ve MERSİN'deki evlerinin aranması esnasında ele geçirilmiştir.
Aynı aramalar esnasında ise 12 El-Nusra Cephesi elemanı
tutuklanmıştır. Onlar Türklerin Terör ile Mücadele ile savaşan Tim'ince de
Suriye'de savaşan en ''Saldırgan ve acımasız ancak başarılı'' olarak
adlandırılan militanlarıdır denmektedir.
Türk Terörle Mücadele polisi aynı müsadere esnasında silah,
evrak ve dijital bellek saklanan bir gizli bir yerde ele geçirmiştir.
Bu tutuklamalar esnasında Ruslar ''Mükemmel'' bir soruşturma
yapılması ve SARİN gazı bulunduran militanların tespitini talep etti.
Bu müsadereyi Mart ayında Halep çevresindeki Han el-Assal
bölgesinde kimyasal bir saldırı takip etti. 26 sivil ve Suriye Hükümet gücü
askerleri SARİN gazi ile öldürüldüler ve bu saldırı bir roket atışı ile
gerçekleştirilmişti.
Suriye hükümeti Birleşmiş Milletleri bir soruşturma için
davet etti. Şam hükümeti saldırının arkasında El-Kaide militanlarının olduğunu
iddia etti. Hatta bu saldırıda Türkiye’nin de ilgisinin olduğunu iddia etti.
Suriye Hükümetinin iddiasına göre, Roket teröristlerce
kontrol edilmekte olan bir bölgeden geldi. Ve bu bölge Türkiye sınırına
yakındır.'' Bu da silahın Türkiye’den geldiğini düşündürmeye yeter
denmekteydi.''
A.B.D istihbarat birimi olan NGIC'nin raporu da önceki
belirlemeler ışığında Halep yakınlarındaki saldırının Suriye'deki militanlarca
yapıldığını ortaya koymaktadır.
Bu aynı zamanda Rusya ve B.M. tarafından gerçekleştirilen ve
100 sayfalık bir raporda da belirtilen iddialar açıkça desteklemektedir. Rapor
Suriye'deki militanları (Asileri) işaret etmekte ve Suriye Hükümetini değil. Bu
Marta ayında Halep yakınlarındaki saldırıda kullanılan SÂRİN SİNİR gazını
El-Kaide militanlarının kullandığını göstermektedir.
Her ne kadar raporun tamamı henüz yayınlanmadıysa da WND'nin
kaynakları ölümcül Sarin gazının Irak'ın Sünni kontrolündeki bölgede
üretildiğini ve oradan da El-Kaide bağlantılı Suriye Muhaliflerince Türkiye'ye
sevk edildiğini ortaya koymaktadır.
B.M.lerin Ruslardan aldıkları evraklarda ise Ölümcül Sârin
gazının Yabancı Sünni güçlere Saddam dönemindeki Irak Baas partisi (ki bugün
yasadışıdır) liderlerinden İZZET İBRAHİM AL-DOURİ tarafından verilmiştir.
Al-Douri Saddam Hüseyin'in başkan olarak atanmasından önce
kendisinin emir eri idi.
Kaynaklara göre Halep'te kullanılan Sarin Sinir gazı eski
Irak Askeri Sanayi Kurumunun başında bulunmuş olan General ADNAN AL-DOULAİMİ
tarafından hazırlanmıştır. Gaz Baas partisi bağlantılı yabancı savaşçılara
(Sünni ve Suudi Arap kökenli) El-Nursa cephesi elemanlarına Türkiye'nin iş
birliği ile ve Türkiye'nin Hatay Bölgesindeki Antakya şehri bağlantıları ile
Halep’te teslim edilmiştir.
BM'in elindeki belgelerin kaynağının ise Al-Douri'nin
emirberi olduğu söylenmektedir.
Al-Doulami Saddam'ın kimyasal silah projelerindeki en öneli
oyunculardan biriydi. Ayrıca Al-Doulami Sünni kontrolündeki bölgede (Kuzey
Irak'ta) yasa dışı Baas partisi yerleşik durumda olup Sarin Gazını
üretmektedir.
MUTFAK YAPIMI SARİN GAZI
NGIC'nin tasvirine göre söz konusu gaz ''Bench-Scale '' türü
olarak adlandırılmıştır. Bu da Terör uzmanı Yossef Bodansky'nin analizlerini
güçlendirmektedir.21 Ağustosta Şam eteklerindeki kimyasal silahlı saldırıda
Suriyeli Muhaliflerin kendi kendilerini yaraladıkları görüşü Bodansky'ye ait
olup bu sayede Suriye Muhaliflerinin, A.B.D.'nin Suriye'deki müdahalesini
tetiklemek maksadı yatmaktaydı.
A.B.D kongresi Terörizm ve Konvansiyonel olmayan Silahlar
ile mücadele Çalışma grubu eski başkanı Yossef Bodansky kullanılan SARİN
gazının askeri derecede olmayıp '' Mutfak '' yapımı olarak adlandırılabilecek
kalitede olduğu belirtmişti.
Sorgulamasına göre Askeri derecedeki Sarin gazının ,
kurbanlarının üzerinde ''SAÇ ve ELBİSE PARÇALARI'' toplanması gerekmekteydi.
Çünkü bu moleküller askeri tip Sarin gazı sayesinde çözülüp
parçalanacaklardı. Bodansky diyordu ki '' herhangi bir koruyucu elbise ve maske
olmaksızın kurbanlara dokunanların ise ölmesi ve yaralanması gerekmekteydi.
Değişik videolarda izlendiği üzere kurtarmaya gelenlerin
kurban dan kurbana dolaştıkları ve kurtarmaya çalıştıkları görülmekte, ancak
daha sonra bu kurtarıcıların ölüm veya yaralanma haberleri ulaşmadı.
Bu da kullanılan Sarin Gazının ''Mutfak'' yapımı ve yavaş
etki yapan bir gaz olduğunu izah etmişti Bodansky.
Ayrıca MFS (Fransız sınır tanımayan doktorlar grubunca)
verilen bilgilere göre (Tıkanıklık , köpürme ,kusma ve ishal ile ,
hafifletilmiş Sarin gazının atılması da mümkün kılınmıştır ) demektedirler.
Cihadcı hareketin de evvelce Türkiye ve Irak'ta el'e
geçirilmiş olan laboratuvarlar ve El-Kaide'nin 2001 ve 2002'de Afganistan da
biriktirmiş olduğu belgelerden anlaşıldığı kadarı ile söz konusu kimyasal silah
üretme teknolojisine sahip olduklarını Terör uzmanı söylemektedir.
Terör uzmanının eklediğine göre Muhalefet tarafından
gösterilen ve BM uzmanlarında test edilen fırlatıcılar Suriye ordusunun
kullanmakta olduğu standart silahlar değildir denmektedir.
Evvelce El-Nusra tarafından esir edilmiş olan ve diğer
esirlerden ayrı tutulmuş olan Eski bir İtalyan gazeteci ve Belçikalı
araştırmacı kendilerini kaçıranların aralarında 21 ağustosta kimyasal
silahlarla gerçekleştirecekleri ölümcül bir saldırıyı konuştuklarını
duyduklarını ifade etmişlerdir.
İtalyan Domenico Quirico ve Belçikalı araştırmacı Pierre
Piccinin geçtiğimiz Pazartesi günü 5 aylık esaretten serbest bırakılmışlardı.
Piccinin, Beşşar Esad Hükümeti Şam eteklerinde Sarin gazı
veya başka bir kimyasal silah kullanmadı dedi..
Tutuklu olduğu esnada kendisini kaçıranlardan ikisinin SKYPE
ile İngilizce ve aynı anda 3 kişi ile konuştuklarını duyduğunu söyledi.
Konuşma gerçek olaylar konusundaydı dedi Quirico Ve bu üçlü
konuşmadakilerden birinin kendisini Hür Suriye Ordusu generali olarak takdim
ettiğini söylüyor.
Konuşmada militanların bu eylemin Batı güçlerini harekete
geçireceğini ve askeri bir harekat ile Esad rejimine son vereceklerini
konuşmaktaydılar.
İkisi de bu konuşmayı dış dünyaya iletme imkanından
yoksundular. Çünkü tutukluydular .Ve Skype'deki görüşmeyi duyana kadar da
kimyasal silahlar konusunda herhangi bir şey bilmiyorlardı.
Obama'ya bir mektup yazarak Şam'ın 21 Ağustostaki saldırının
arkasında olmadığını yazan ise eski ve emekli bir istihbaratçı olan Ray
McGovern idi. Ve saldırının arkasında asilerin olduğunu iddia ediyordu.
WND'nin evvelce bildirdiğine göre eski istihbaratçıların ve
analizcilerin 21 Ağustos saldırısından Esad'ın sorumlu olmadığını yazmıştık. Bu
ölümcül saldırının Suriye Muhaliflerinin batı'yı tetiklemek için yaptıkları bir
plan olduğunu yazmıştık. Ve bugün bunun kanıtları gelişmekte ve ortaya
çıkmaktadır.
Obama'ya yazdığı açık mektupta istihbarat analisti 21
Ağustos tarihinden önce Muhaliflerin askeri komutanlarının ani bir tırmanış
için hazırlık talep ettiklerini ve bunun değişecek olan savaş gelişimi ile
ilgili olduğunu ve devamında ise A.B.D.'nin vakit kaybetmeksizin Suriye'yi
bombalayacağını beyan etmişler ve büyümekte olan kanıtların Suriye muhalifleri
ile destekçilerini işaretlediğini belirtmişti.
Diyor ki bu raporlar kutuda kimyasal elementler olduğunu
ortaya çıkartmaktadır. Ve bu kutu konservenin açıldığı Şam eteklerinde
açılmıştır.
Muhaliflerin ordusunun Komutanı ile Katar, Türk ve ABD
istihbarat yetkilileri arasında bir kaç toplantı Türk Ordusunun Antakya/Hatay
garnizonunda yer almış ve şimdilerde ise Suriye Hür Ordusunun ve yabancı
destekçilerinin Komuta Merkezi olarak kullanıldığını analistimiz söylemektedir.
Obama'yı kuvvetlendirecek olan videolar VIPS memo olarak
takdim edilmektedir.Suriye Muhalifleri ile Yabancı savaşçıların zehirli gaz
fırlattıkları mevcuttur.Bir video El-Kaide'ya bağlı Royadh Al-Abdeen grubunun
üyesi olan Nadee Baloosh'u kimyasal silah kullanırken göstermektedir.
Video klipte, Suriye'nin lattakiye bölgesinde olan Al-Abdeen
görünmekte ve güçlerinin '' Öldürücü gazlar ile kimyasallar ürettiğini
belirtmektedir''
Odatv.com
Çeviri: Rafael Sadi
Kaynak:http://www.wnd.com/2013/09/u-s-military-confirms-rebels-had-sarin/
0 comments
Write Down Your Responses