Washington Erdoğan'ın ırkçı söyleminden rahatsız
Bir dönem hükümete verdiği
destekle tanınan Amerikan Lehigh Üniversitesi öğretim üyesi, CIA’in Türkiye
uzmanlarından Henri Barkey Cumhuriyet'ten Leyla Tavşanoğlu'na önemli
açıklamalar yaptı.
Tavşanoğlu'nun "Ankara,
Suriye’de Esad Rejimi’nin devrilmesi için elinden geleni yaptığı halde Suriye
operasyonunda Türkiye’nin ismi telaffuz edilmiyor. Acaba neden?" sorusuna
Barkey, "Türkiye’nin ismi telaffuz edilmiyorsa bence iki sebebi var: İlki,
Türkiye’yi uzun vadede zor duruma sokmak istemiyorlar. Eninde sonunda Türkiye,
Suriye’nin komşusu ve Suriye’ye, Rusya’ya, karşı herhangi bir misilleme yapması
için sebep vermek istemiyorlar. İkincisi, bence ABD’nin Başbakan Erdoğan’la
yaşadığı hayal kırıklığı. Gezi Parkı olaylarından sonra Başbakan Erdoğan’ın
devamlı Batı’ya yüklenmesi, çatması ve son zamanlardaki ırkçı söylemi
Washington’u çok rahatsız etti. Unutmayın ki Başbakan Erdoğan, Amerika’ya
geldiğinde çok iyi karşılandı. Gezi’den sonra, o da Başbakan Erdoğan’ın
inisiyatifi sayesinde iki kere konuştular. Buna rağmen Erdoğan çullanmaya devam
etti. Gezi Parkı olaylarından sonra Başbakan Erdoğan’ın devamlı Batı’ya
yüklenmesi, çatması ve son zamanlardaki ırkçı söylemi Washington’u çok rahatsız
etti. Mademki demokrasi ve insan hakları yanlısısın biraz da içerideki duruma
çeki düzen vermen gerekmez mi başkalarına ateş püskürmek yerine? Konuştukça
yalnızlaşıyorsunuz AKP Hükümeti gibi sağa sola ve bilhassa da kendisine şimdiye
kadar destek olmuş ülkelere ateş püskürerek politika üretmek, sonunda kendi
bindiği dalı kesmek gibi bir şeydir." yanıtını verdi.
MÜSLÜMAN KARDEŞLER İSRAİLLE
ÇALIŞMAYI ÖĞRENİYORDU
İsrail'in Mursi'nin gidişinden
yarar sağlamayacağını söyleyen Barkey şunları söyledi:
"Ben doğrusu şunu ifade
etmeye çalıştım: İsrail’in bütün Mısır halkıyla barışması gerektiğini düşündüm.
Mübarek rejimi bir yerde barışın teknik açıdan yürümesine engel olmadı ama masa
altından barışın içeriğini tamamıyla oydu. Şimdi, Müslüman Kardeşler darbeyle
uzaklaştırıldılar. Onlar da saçma sapan ve aptal komplo teorilerine inanıp,
tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, daha hasmane bir pozisyon alacaklardır. Halbuki
zamanla Müslüman Kardeşler ve İsrail yavaş yavaş, beraber çalışmayı
öğreniyorlardı. Bence barış açısından da talihsiz bir gelişme."
ŞİMDİYE KADAR DESTEK OLMUŞ
ÜLKELERE ATEŞ PÜSKÜRÜYOR
Mısır ve Suriye'de yaşananların
AKP'nin pozisyonuna zarara verdiğini söyleyen Barkey, bu tezini şöyle açıkladı:
"AKP Hükümeti tabii ki bu
olaylardan çok zararlı çıktı. Ama sanıldığı sebeplerden değil. Bence, AKP
Hükümeti’nin Suriye’deki pozisyonu doğruydu. Ama kimse Beşşar Esad’ın bu kadar
dayanacağını kestirememişti. Bu açıdan Türkiye’yi suçlamak haksızlık olur.
Suriye’deki hatası, söylemi çok sertleştirmek ve El Nusra gibi örgütlere
yardımcı olmaktı.
Mısır’da da darbeye darbe demek
doğruydu. Ama orada söylem kendi derdi oldu. Başbakan başta olmak üzere, her
tarafa saldırmanın manası yoktu. Tamam, başkaları hata yaptı. Ama Türkiye hiç
mi hata yapmadı?
Unutmayalım, Beşşar Esad’la
canciğer arkadaş olduklarında Beşşar diktatör değil miydi? Onun zindanlarında
insanlar ölmüyor muydu? Ya da Kaddafi’yi düşünelim. Düşünün, Başbakan Erdoğan
ondan insan hakları ödülünü aldı. O zaman Kaddafi demokrat mıydı? Aslında
Kaddafi tamamıyla kafayı üşütmüş birisiydi. Onu da bırakın, Sudan olsun,
Türkmenistan olsun, bu ülkeler demokratik mi ki Türkiye onlara arka çıkıyor?
Ülkeler, bilhassa büyük güçler,
bazen hata yaparlar, bazen de prensipsiz davranırlar. Bu, dünya politikasının
bir gereği. Keşke böyle olmasa. Ama kalkıp AKP Hükümeti gibi sağa sola ve
bilhassa da kendisine şimdiye kadar destek olmuş ülkelere ateş püskürerek
politika üretmek sonunda kendi bindiği dalı kesmek gibi bir şeydir.
Dünyanın her tarafının elektronik
ağlarla örüldüğü günümüzde, herkesin her şeyi gördüğü, okuduğu ve dinlediği bir
ortamda söylem çok önemli bir unsur. Türkiye liderleri son zamanlarda kendi
söylemlerinin algılanacağından ve nasıl algılanacağından bihaberler.
AKP doğru iş yaptığı zaman
desteklendi. Kürt açılımı konusunda çok cesur adımlar atıldı. Bunların
devamının gelmesi gerekiyor. Gelirse de yine Batı’nın Türkiye’yi desteklemesi
ve doğruyu doğru söylemesi lazım. Ama hâlâ şu anda Türk zindanlarında KCK
davasıyla binlerce insan senelerdir süründürülüyor. Mademki demokrasi ve insan
hakları yanlısısın biraz da içerideki duruma çekidüzen vermen gerekmez mi
başkalarına ateş püskürmek yerine?"
0 comments
Write Down Your Responses