Alevi köylerinde dehşeti yaşayanlar anlattı
Suriyeli muhaliflerin 4-18
Ağustos tarihinde Lazkiye'deki Alevi köylerinde yaptığı katliam İnsan Hakları
Örgütü raporunda ayrıntılarıyla yer aldı. Tanıklar, kafaları koparılan,
rastgele öldürülen, bağlanarak kurşuna dizilen sivilleri anlattı
Suriyeli muhaliflerin 190 sivili
öldürüldüğü, 200’den fazla kişiyi kaçırdığı katliamla ilgili İnsan Hakları
İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch) hazırladığı rapora dehşet verici
ayrıntılar bulunuyor.
105 sayfalık “'Kanlarını hâlâ
görebilirsin': Muhalif Güçlerin Lazkiye Kırsalında Gerçekleştirdiği İnfazlar,
Rastgele Ateş Açmalar ve Rehin Almalar” başlıklı rapor 4-18 Ağustos 2013
tarihleri arasında Lazkiye’de yaşananları konu alıyor. Ahrar El Şam, Irak ve
Şam İslam Devleti, El Nusra Cephesi, Muhacir ve Ensar Ordusu ile Sukur El İz
gruplarının savaş ve insanlığa karşı suçla itham edildiği raporda tanık
anlatımları yaşanan dehşetin boyutunu ortaya koyuyor.
Radikal.com.tr'nin haberinde
katliamın yaşandığı Alevi köylerinde yaşananlar şöyle anlatılıyor: Muhalif
savaşçılar Ramazan Bayramı'nın ilk günü olan 4 Ağustos sabahı, saat 4.30-5.00
arasında ilk saldırıyı gerçekleştirdi. Savaşçılar ilk olarak hükümet
askerlerinin konuşlandığı Baruda'nın Şeyh Nabhan bölgesine girdi. Burayı ve
civardaki diğer askeri noktaları ele geçirdikten sonra muhalif güçler Baruda,
Nebete, Hambuşi, Bluta, Ebu Mekke, Beyt Şakuhi, Aramo, Bremse, Esterbe, Obein
ve Karata köylerine saldırdı. İlerleyen günlerde muhalif savaşçılar Kale, Talla
ve Kafraya'nın kontrolünü de ele geçirdi.
‘SEVDİKLERİNİ ARKADA BIRAKTILAR’
Bu köylerin sekizinde yaşayan 14
kişi, silah ve top atışı sesleriyle köye giren muhalif savaşçıların
gürültüleriyle uyandıklarını söyledi. Tanıklara göre muhalif savaşçılar etrafa
saldırıp gelişigüzel ateş etti ve bazı köylüleri hedef aldı. Muhalif savaşçılar
tüm bir aileyi infaz etti. Hayatta kalabilen aile üyeleri sevdiklerini arkada
bırakmak zorunda kaldı. Bölgede yaşayan başka tanıklar da muhalif savaşçıların
saldırdıkları ailelerin yetişkin erkeklerini infaz edip, kadın ve çocuklarını
rehin aldığı vakalardan söz etti.
YAŞLI BABA VE HALA KATLEDİLDİ
Bluta ve Hambuşi köyleri
arasındaki mezrada yaşayan bir kişi, muhalif savaşçılar oturdukları mahalleye
girdiğinde annesiyle birlikte kaçtıklarını ve yaşlı babasıyla gözleri görmeyen
halasını fiziksel sorunları sebebiyle geride bırakmak zorunda kaldıklarını anlattı.
Hükümetin bölgede kontrolü tekrar ele geçirmesinden sonra mahalleye döndüğünde
ise babasının ve halasının öldürülmüş olduklarını gördü. Bu kişi şöyle konuştu:
“Annem evde benim yanımdaydı. İlk o çıktı, ben de arkasındaydım. Hemen önümüzde
üç savaşçı gördük ve sonra evin arkasından vadiye doğru yaya olarak kaçtık.
Gördüğüm üç savaşçı tepeden tırnağa siyah giymişti. Bize iki ayrı yönden ateş
ediyorlardı. Makineli tüfekleri ve keskin nişancıları vardı. Abim de aşağı
gelerek bizimle birlikte saklandı. Biz saklandık, ama babam evde kaldı.
Yatağındayken öldürmüşler. 80 yaşında gözleri görmeyen halam da odasında
öldürülmüş. Adı Nesibe'ydi.”
KAYIP AKRABALARINI YOUTUBE’DA
GÖRDÜ
Baruda sakinlerinden biri de
kayıp 23 akrabasından kimilerini YouTube'da yayınlanan videoda gördüğünü
söyledi: “İnfaz edilen abimin en büyük oğlu daha yeni okula başlayacaktı...
Biri altı diğeri dört buçuk yaşında iki oğlu var.”
BAĞLANMIŞ VE KAFASI KESİLMİŞ
CESETLER
Ayrı ayrı görüşülen 14 köy sakini
ve ilk müdahaleciler köylerde infazları gördüklerini belirterek infaz
edildiğine dair izler taşıyan cesetler gördüklerini söyledi. Kimi cesetler
bağlanmış durumdaydı, kimilerinin ise başları kesilmişti. Kırsaldan yaralı ve
ölülerin getirildiği Lazkiye Ulusal Hastanesi'nde çalışan bir doktor, hastaneye
4-18 Ağustos operasyonu sırasında öldürülmüş 205 sivilin getirildiğini söyledi.
Hastane tarafından hazırlanan 26
Ağustos tarihli bir tıbbi raporda şu ifadeler yer alıyordu: “Cesetlerin
birçoğunda sivri bir aletle açılmış kesiklere ilaveten, tüm bedene yayılmış
çoklu kurşun yaraları bulunuyordu... Birçok cesette ise başların kesik olduğunu
gözlemlendi... Bazı cesetlerin tamamen kömürleştiği bazılarının ise ayaklarının
bağlı olduğu görüldü...”
Raporda, gözlemlenen çürüme
düzeyinin kurbanların 4 Ağustos civarında öldürüldüğü tahminiyle uyumlu olduğu
da ifade edildi.
0 comments
Write Down Your Responses