Lazkiye'deki Alevi katliamından korkunç detaylar
Lazkiye'nin kuzeyindeki Selma
kasabasından bir görüntü. Selma, çetelerin üssü olarak biliniyor.
Ağustos ayında Lazkiye'ye saldıran
El Kaide ve ÖSO'nun korkunç katliamlarıyla ilgili detaylar ortaya çıkıyor.
Suriye'nin Lazkiye kırsalında 4
Ağustos'ta El Kaide ve ÖSO tarafından başlatılan saldırıda hayatını kaybeden
Alevilerin nasıl katledildiğine dair dehşet vericiiddialar ortaya atıldı.
Guardian'dan Jonathan Steele,
Lazkiye'deki Alevi köylerini El Kaide ve ÖSO'dan kurtarma operasyonuna katılan
3 askerle görüştü. Bu görüşmeler farklı yerlerde gerçekleştirildi.
Steele'e konuşan Şam'daki muhalif
Raci Nasır ise, Suriye yönetiminin Lazkiye'de yaşanan Alevi katliamını
"mezhep savaşı çıkar" korkusuyla bilerek televizyonlardan
yayınlamamayı tercih ettiğini öne sürdü. Suriye ordusu, yabancı gazetecilerin
bölgedeki katliam haberlerini araştırması için Lazkiye köylerine girişine izin
vermemişti. El Kaide ve ÖSO saldırısı boyunca 25 bin Alevinin bölgeden
Lazkiye'ye kaçtığı iddia ediliyor.
Guardian, Lazkiye'nin Türkiye ile
komşu olduğuna ve bölgedeki çetelerin Türkiye tarafından silahlandırıldığına ve
finanse edildiğine dikkat çekiyor.
'Her şey ihanetle başladı...'
Suriye özel kuvvetlerine mensup
Hasan, saldırıların bir ordu birliğindeki ihanetle başladığını ileri sürüyor.
40 askerden oluşan bir birlikten bir Sünni askerin koparak yanında 30 kişiyi
götürmesi ve birkaç gün sonra bunların Hambuşiye köyüne saldıran ekipte yer
alması, Hasan'a göre ilk adım oluyor. Bölgede kalan 10 Alevi asker ise
öldürülüyor.
Muhaliflerin telsizlerini
dinleyebildiğini söyleyen Hasan, bir muhalifin başka bir muhalife, "Bunu
öldür, ama bunu öldürme" dediğini; bir muhalifin, "Kızları ne
yapayım?" diye sorduğunu, bir başka muhalifin ise, "Onları almak için
bir kamyon gönderiyorum" cevabını verdiğini aktarıyor. Hasan, kadınların
çoğununu götürüldüğünü ve onlara tecavüz edildiğini, bir daha da kimsenin
onlardan haber alamadığını söylüyor.
Yörenin önde gelen dini
şahsiyetlerinden olan Şeyh Bedir Ğazal'ın kaçırıldığını, şeyhi küçük düşürmek
için kendisini ve kadınları soyduklarını kaydeden Hasan, Ğazal'ın daha sonra
öldürüldüğünü belirtiyor. Hasan bu olayın videosunu öldürdükleri muhaliflerin
cep telefonlarında bulduklarını, ancak görüntülerin feci olması nedeniyle
televizyonda yayınlanmadığını vurguluyor.
'Bebeğin kafası ağaçtaydı...'
Yerel savunma komitelerinden 32
yaşındaki Şadi ise korkunç iddialar ortaya atıyor. Ordunun karşı saldırısı
sırasında hafif yaralanan Şadi, Baluta köyüne girdikleri zaman, bir bebeğin
başının ağaca asılı olduğunu görmüş. Şadi ayrıca, bir kadının vücudunun
kafasından ayaklarına kadar ikiye bölündüğüne, her parçanın ayrı bir elma
ağacına asıldığına şahitlik etmiş. Şadi bunları görünce, "vahşi şeyler
yapma isteği duyduğunu" itiraf ediyor.
Düzenli ordudan Ali de,
Baluta'daki ağaca asılı bebek kafasını doğruluyor. Ali, 140 kişinin gömüldüğü
iki tane toplu mezar bulduklarını, buradaki cesetlerin kurşunla değil,
gırtlakları parçalanarak öldürülmüş olduklarını belirtiyor. Ali, değişik
yaşlardan 105 kişinin de kaçırıldığını söylüyor. Ali, köyden kaçanların geri
dönemediklerini, çünkü birçok evin yakıldığını ve bölgenin kullanılamaz hale
geldiğini vurguluyor.
Guardian, askerlerin iddialarını
bağımsız kaynaklarca doğrulayamadıklarını söylüyor. Ancak bölgedeki "yerel
aktivistler"den, Hambuşiye, Baluta ve diğer 5 köydeki kurbanların
listesini elde etmiş durumda. Bu listede 62 ölü, 60 kaçırılma ve 139 kayıp yer
alıyor. Ölülerin yaş aralığı 2 ila 90. Katledilenlerin çoğunluğu kadın ve
çocuk.
http://haber.sol.org.tr/dunyadan/lazkiyedeki-alevi-katliamindan-korkunc-detaylar-haberi-80518
0 comments
Write Down Your Responses