AKP-Cemaat kavgası Said-i Nursi’ye sıçradı
Hükümet ve cemaat arasındaki
gerginlik, tarafların medyadaki kalemlerinin yazdıkları köşelerde de kendini
gösteriyor.
Hükümete ve cemaate
yakınlıklarıyla bilinen gazetelerin yazarları arasında, Said Nursi ve 2.
Abdülhamit tartışması ortaya çıktı.
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Akif
Emre’nin, “Selanik Fragmanları” başlıklı yazısında “Yakın tarihle gerçek
anlamda yüzleşememiş Cumhuriyet aydınları için Selanik kutsanmış şehir,
meşrutiyet ise kurtuluştu. İttihatçı Enver Paşa'nın heyecanlı ve maceracı
kişiliği bir yana dünya görüşünü bile sorgulamadan ona sahip çıkan
sağ-muhafazakârlık da Batıcı statükocularla nedense buluşur. Said Nursi'nin
Enver Paşa'yla birlikte aynı meydanda adeta meşrutiyete şer'î bir kılıf bulan
hitabeti de ilginç bir örtüşme olarak tarihe geçti. Oysa dönemin pek çok aydını
gibi Said Nursi de Abdülhamid düşmanı idi. Abdülhamid'i kutsamaya gerek
kalmadan şu tespit önemlidir: Abdülhamid bilinen anlamda son halife padişahtır
ve onunla birlikte Osmanlı fiilen sona ermişti. Birinci Dünya Savaşı sadece bu
bitişin ilanıdır” ifadeleri yer aldı.
SAİD NURSİ ABDÜLHAMİT’E KARŞI
FETVA HAZIRLAMADI
Nurcuların haber sitesi olarak
bilinen Risale Haber, Akif Emre’nin Said Nursi’yi Abdülhamit düşmanı olarak
gösterdiği yazısına cevap olarak bir haber yayınladı. Haberde, Said Nursi ve
Abdülhamid arasındaki ilişkiye yüzeysel bakan yazarlar gibi Akif Emre’nin de
aynı hataya düştüğü söylendi. Risale Haber,
Said Nursi’nin Abdülhamit’e olan bakışını Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’den
aldığı bilgilerle aktardı.
Said Nursi’nin Meşrutiyetin
ilanından evvel söylediği bir nutkunda 1907’de İstanbul’a gelen Sultân Abdülhamid’i,
“Yaşasın yaraları tedavi etmek fikrinde olan halife-i Peygamberî” diye
vasıflandırdığına dikkat çekilen haberde, Said Nursi’nin Abdülhamit’e karşı
fetva hazırladığı iddialarının doğru olmadığı yer aldı.
BİLİCİ’DEN CEVAP NİTELİĞİNDE BİR
YAZI
Zaman Gazetesi yazarı Abdülhamit
Bilici’nin “Keşke Her Şey Sandık Olsaydı” başlıklı yazısı ise, Enver Paşa ile
Said Nursi’nin aynı meydanda örtüşen hitabetler okuyup meşrutiyete kötü bir
kılıf geçirdiklerini ve Said Nursi’nin 2. Abdülhamit düşmanı olduğunu söyleyen
Akif Emre’ye bir nevi cevap niteliği taşıyordu.
Abdülhamit Bilici yazısında
“Bediüzzaman’ın, 70-80 yıl önce kendisini ortadan kaldırmak için 19 kez
zehirlediğini söylediği ve 'gizli komite' diye söz ettiği, ahtapot gibi iç-dış
kolları ve kızıldan yeşile farklı renkleri olan bu vesayetçi yapı ile mücadele,
ne kolay oldu ne de tamamlandı. O kadar ki, dün hedefindeki yapılara, bugün
düşmanlarını yedirmek gibi şeytani planlar içinde. Ama bu kadarı bile milli
iradenin darbeden korunmasına büyük katkı sağladı” dedi ve Kurtuluş Savaşı’nın
ülkemizi yabancıların vesayetinden kurtardığını yazdı. Bilici, Said Nursi’nin
Abdülhamit döneminde de günümüzde de ortadan kaldırılmak istendiğini
belirtti.
Akif Emre’nin yazdıkları ile
Risale Haber’in ve Abdülhamit Bilici’nin yazdıkları yan yana koyulduğunda
günümüzde yaşanan hükümet – cemaat gerginliği bir kez daha ortaya çıkmış
oluyor.
Ama bu kez, Fethullah Gülen
yerine Said-i Nursi, Başbakan Erdoğan yerine ise Abdülhamit sembol olarak
kullanılıyor.
0 comments
Write Down Your Responses