Suriye'de yine kimyasal yalan mı?
Suriye'de "muhalifler",
Şam yönetiminin başkent yakınında gerçekleştirdiği kimyasal saldırıda yüzlerce
kişinin öldüğünü iddia etti. Ne tesadüftür ki, aynı saatlerde BM uzmanları,
kimyasal silah iddialarını araştırmak için Suriye'de bulunuyorlardı...
Suriye'de "Suriye Genel
Devrim Konseyi" isimli muhalif örgüt, başkent Şam'ın doğusundaki Guta
bölgesinde ordunun kimyasal başlıklı füzeler kullanması nedeniyle 430 kişinin
öldüğünü iddia etti. Reuters, hastane kaynaklarına dayanarak, 213 kişinin
öldüğünü öne sürdü. İddiaya göre ordunun kullandığı gaz, sarin gazı.
Muhalif kaynaklar, Ayn Tarma,
Zamelka ve Cobar'ın kimyasal içerikli roketlerle bombalandığın iddia ettiler.
Muhaliflere yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise Şam
civarının çok yoğun bombardıman altında olduğunu söyledi.
Tam da BM uzmanları Şam'dayken...
Kimyasal saldırı iddiasının
zamanlaması ise dikkat çekici.
Pazar günü, 20 kişilik bir
Birleşmiş Milletler uzman grubu, ülkenin 3 noktasındaki kimyasal silah
kullanımı iddialarını araştırmak üzere Şam'a gelmişti. BM yönetimi, ABD, Fransa
ve Britanya'nın yanı sıra Suriye yönetiminden de kimyasal silah kullanıldığına
dair raporlar aldığını söylemişti. Rusya da, geçtiğimiz mart ayında Halep'in
Han el-Esal bölgesinde muhaliflerin kimyasal silah kullandığının kanıtlandığını
kendi uzman raporlarıyla kanıtlandığını ileri sürmüştü.
Kanıt ne?
Muhaliflerin "kimyasal"
saldırıya dair ilk kanıtları ise 1 dakikalık bir video ve çeşitli fotoğraf
görüntüleri. Dolaşıma sokulan videoda, yerde yatan bazı çocuklar görülüyor.
Dikkat çekici noktalardan bir
tanesi de, kimyasala maruz kaldığı iddia edilen kişilere müdahale edenlerin
herhangi bir önlem almaması. Sarin gazına maruz kalan insanlara kimyasaldan
koruyucu kıyafet olmadan müdahale edenlerin aynı gazdan etkilenmemesi mümkün
değil.
Anadolu Ajansı'nın yayınladığı
bir başka videoda ise, ağzından köpük çıkan birisi görülüyor. Oysa Salgın
Kontrol ve Koruma Merkezi'nin verdiği bilgilere göre köpük, sarin gazının
semptomları arasında yer almıyor.
Suriye yalanladı
Suriye Devlet Televizyonu,
kimyasal iddialarını yalanlarken, "Kimyasal silah iddiası BM
soruşturmasını rayından çıkarmak için" denildi.
Russia Today Arabic'in haberinde,
muhabirlerin bölgedeki insanlarla konuştuğu ancak "zehirli gaz"
saldırısı izinin bulunmadığı bildirildi.
Muhaliflerin 'katliam'
dedikoduları
Öte yanda, muhalifler her
uluslararası toplantı ya da ziyaret öncesinde bir "katliam" haberi
yayıyorlar. Örneğin geçtiğimiz sene 3 Şubat'ta Suriye'yi tartışacak olan BMGK
toplantısından önce, Humus'ta 200'ün üzerinde Suriyelinin rejim güçleri
tarafından öldürüldüğünü iddia edilmişti. Sonra sayı birden 350'ye çıktı.
BMGK'da Suriye'ye yaptırım kararı veto edilince, birdenbire yaşanan olayda
ölenlerin sayısı 350'lerden 55'e indirildi. BBC gibi büyük haber kaynaklarında
bu yeni sayı çeşitli haberlerin okunmayacak köşelerine gizlendi. Guardian, yeni
sayıyı verme zahmetine dahi katlanmadı, "bir muhalefet grubunun sayıyı
gözden geçirerek aşağıya çektiğini" belirtmekle yetindi.
14 Ağustos 2011 günü batı medyası,
Suriye hükümetinin denizden gemilerle Lazkiye kentini bombardıman ettiği
haberleri geçmişti. Haberler sayısız ayrıntıyla destekleniyor, kentin neredeyse
yıkıldığı öne sürülüyordu. Konu o gün Türkiye medyası da dahil her yerde geniş
yer buldu.
Ertesi gün, ABD Dışişleri
Bakanlığı böyle bir bombardımandan haberdar olmadığını açıkladı. Fakat bu
açıklama, neredeyse hiçbir basın organında kendisine doğru düzgün yer bulamadı.
Katliam imajı bir defa yaratıldı, daha sonra Lazkiye'nin ismi unutuldu. Sanki o
katliam hiç yaşanmamış gibi devam edildi ki, gerçekten de hiç yaşanmamıştı.
Kent sapasağlam ayakta duruyordu.
6 Haziran günü yine BM'de
görüşmeler yapılacakken, Mazrat el-Kabir'de 76 kişinin Suriye tarafından
öldürüldüğü iddia edildi.
Uçuşa yasak bölge tartışmaları
sırasında
"Kimyasal katliam"
iddiası ile ilgili dikkat çekici bir başka nokta, 10 gün önce ABD Genelkurmay
Başkanı Martin Dempsey'in İsrail ve Ürdün'le birlikte Suriye'de uçuşa yasak
bölgeyi tartıştışmaları.
ABD Başkanı Barack Obama da, 1
sene önce tam bu gün Suriye'de kimyasal silah kullanımının ABD'nin
"kırmızı çizgisi" olduğunu söylemişti.
Türk medyası 'iddia'ya atladı
Öte yandan, uluslararası bütün
basın kuruluşları, "kimyasal katliam"ı muhaliflerin iddiası olarak
duyururken, Türk medyası Anadolu Ajansı aracılığıyla "Esed
katliamı"nı okurlarına duyurdu.
Anadolu Ajansı, "Esed
kimyasal silahla saldırdı" başlıklı haberinin spotunda "Saldırıda
kimyasal silahların da kullanıldığını iddia etti" demesine rağmen başlıkta
ve haber metninde kimyasal iddiasını gerçekmiş gibi sunmaya devam etti.
Milliyet gazetesi ise AA'dan
aldığı haberi "Suriye'de büyük vahşet!" başlığıyla duyurdu.
0 comments
Write Down Your Responses