Savaş filosundaki o gemicikte sizin çocuklarınız mı olacak
Girdikleri her yeri yangın yerine
çevirenler, Irak’a “demokrasi” getirdikleri gibi Suriye’ye de demokrasi getirmek
hevesiyle işe koyulmuşlar yine.
Daha fazla Müslüman öldürmek için
“Müslümanlar katlediliyor” diye ağlayanlardan destek istemişler. Sanki okeye
dördüncü arıyorlar, ama belli ki bulmuşlar. Hükümet, "gaza gelip Suriye'ye
girecek değiliz"den, “Suriye’ye
operasyon olursa biz de yer alırız”,
yani “madem siz döveceksiniz, arada biz de birkaç yumruk vururuz”
noktasına gelmiş.
Irak'ta bir türlü kimyasal silah
bulamayan ama hazır gelmişken de boş gitmeyip, 4 milyon insanı öldürüp,
yüzbinlerce kadına tecavüz edip, bir medeniyeti yağmalayanların sağ salim
evlerine dönmesi için dua edenlerden başka ne beklenebilirdi ki?
Etrafında yüzlerce korumayla,
lüks içinde gezenler, kendi oğulları para sayarken yoksul annelerin yoksul
oğullarının canına göz dikmiş, harbe göndermeye hazırlanıyorlar. Seleflerinden
miras ‘bir koyup üç alma’ savaşbazlığı ile Şam’a lüks AVM’ler inşa etme
iştahına kapılmışlar belli ki.
Bu arada dolar 2 lirayı aşmış,
ama Merkez Bankası Başkanı'nın tuzu kuru. Kuru 1.92'de tutacağından pek eminmiş. Bu demek ki, savaş yoluna girildi ve sıcak
para akışı hızlanacak.
Hani Suriye için 2 milyar dolar
harcanmıştı da merak etmiştik ya, bu para nerden geliyor acaba Katar’dan
mı Arabistan’dan mı diye. Belli ki
oradan buradan para gelmeye devam edecek. Ama bu değirmenin suyu bitince her
şey katlanır. Kur da kâbus da bilesiniz. Spekülatörler şimdiden ellerini
ovuşturmakta bilesiniz.
Bu tablo karşısında, ülkeyi bir
felakete sürüklediğinizin farkında mısınız bre vicdansızlar?.. Uzaktan gelenler
yakıp yıkıp gidecekler, peki bizim çocuklarımız? Dualarınızla sağ salim evine
dönenler gibi çekip okyanus ötesine gitmeyecek bu halk, öldürülen ve ölen
insanların aileleri yan yana yaşamaya devam edecek haberiniz var mı? Adana’da,
o sizin desteklediğiniz muhaliflerde ele geçirilen netameli kimyasal gaz
Hatay'da, Mersin’de, Şanlıurfa'da, Gaziantep’te patlarsa ne olacak düşündünüz
mü? Burnunuzun dibindeki savaşa taraf olduğunuzda bunun sizi de yıkma, ölüme,
yıllar sürecek bir düşmanlık iklimine sürükleyeceğini nasıl öngörmezsiniz? Ya
da bile bile lades mi dersiniz?
Behey, vicdan yoksunu muktedirler, savaş filosunun
en önünde bir gemicik, birliklerin en ön saflarında sizin, eşinizin, dostunuzun
çocukları mı olacak ki, bu kadar paralıyorsunuz kendinizi savaş savaş diye. Komşu
bombalamaya bu kadar mı meraklısınız, onları bombalayan gün gelir sizi de
bombalamaz mı sandınız? Afganistan’a, Irak’a, Suriye’ye demokrasi getirmeye
kalkışanlar, yarın bize de “demokrasi” getirmeye kalkışmaz mı sandınız?
Emine Ülker Tarhan
0 comments
Write Down Your Responses