Şüpheli katliamın hedefi BM soruşturması



Suriye’de ordunun kimyasal silah kullandığı ve yüzlerce kişiyi katlettiği iddia edildi. ABD daha önce kimyasal silahları kim kullanırsa kullansın Suriye yönetimini sorumlu tutacağını açıklamış ve müdahale tehdidinde bulunmuştu. Soruşturma bunun kılıfını hazırlayabilir.

 Suriye’nin Şam kırsalının kuzeydoğusundaki beş kasabada ordunun kimyasal silah kullandığı iddiaları dün gündeme oturdu. Suriyeli farklı muhalif örgütler, ordunun Cubar, Zemalka, Kefar Betna, Duma ve Ayn Terma kasabalarında “yoğun bombardıman ve zehirli kimyasallar içeren roketler”le yüzlerce kişiyi öldürdüğünü iddia ediyor. İddia edilen ölü sayıları 500’le 1300 arasında değişiyor.
Video paylaşım sitelerine muhalifler tarafından yüklenen ve doğruluğu henüz bilinmeyen görüntülerde, aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda insanın havale geçirdiği, bazı insanların hareketsiz yattığı ve nefes almakta zorlandığı görülüyor.
Suriye yalanladı
İddialara Suriye yönetiminden anında yalanlama geldi. Suriye ordusundan yapılan açıklamada, muhaliflerin iddiaları “histeri ve debelenme” olarak nitelendirildi. Suriye Enformasyon Bakanı Ümran Zubi ise iddialar hakkında “mantık dışı ve uydurulmuş” diye konuştu.
Russia Today’in Arapça servisine bağlı muhabirler, bölgede sakinlerinin “çatışmalar oldu ancak zehirli gaz kullanıldığını duymadık” sözlerini aktardı.
Geçtiğimiz pazar günü Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı bir soruşturma ekibi, Suriye’deki kimyasal silah kullanımını araştırmak üzere Şam’a gelmişti. Saldırı iddiaları da heyet henüz Şam’dayken ortaya atıldı. Suriye devlet televizyonu, muhalifleri “soruşturmayı raydan çıkarmaya çalışmak”la suçladı. 


Aşamalı müdahale
Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddiaları yeni değil. Geçtiğimiz yılın Aralık ayından bu yana, muhalifler ikisi Şam’da birisi Humus’ta olmak üzere ordunun üç kez kimyasal silah saldırısı düzenlediğini iddia etti. Suriye yönetimi ise militanların 19 Mart’ta Halep’e bağlı Han el-Esal semtinde kimyasal silah kullandığını ve 16’sı asker 31 kişinin bu saldırıda yaşamını yitirdiğini öne sürdü. Şam yönetimi bu saldırının hemen ardından BM’ye “soruşturma” çağrısı yapmıştı. Rusya da Han el-Esal’de yapılan saldırıyı “bizzat olay yerine giden uzmanlar” aracılığıyla incelediğini ve militanların burada sarin gazı kullandığını duyurmuştu.
Ancak Suriye yönetiminin istediği soruşturma, İngiltere ve Fransa’nın engellemesine takıldı. İki ülke, BM soruşturmasının yalnızca Han el-Esal ile sınırlı kalmamasını, muhaliflerin iddialarının da incelenmesini istedi. Şam yönetimi ise bu çabanın “yeni bir Irak senaryosu” anlamına geldiğini belirterek “genişletilmiş” soruşturma talebini reddetti.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, 21 Mart’ta Suriye’nin önerisini kabul etse de dört gün sonra geri adım attı ve “bütün iddiaların araştırılmasını” istedi. Aynı dönemde BM, Rusya’nın uluslararası soruşturma ekibine uzman göndermesini reddetti. Suriye yönetimi, Temmuz sonunda BM heyetine “kısıtlı soruşturma” talebiyle izin vermişti. Bu izne göre uzmanlar yalnızca Han el Esal’de incelemelerde bulunacaktı. Ayrıca heyet, Suriye’nin militanlara ait kimyasal silahları ele geçirdiği Şam ve Tartus’a bağlı Banyas’ta da incelemelerde bulunacaktı.
Muhalifler ve bu grupların destekçisi ülkeler, son olayın ardından soruşturmanın genişletilmesi talebini dile getirdiler. Avrupa Birliği, Suudi Arabistan, İngiltere, Fransa, Arap Birliği ve Türkiye olay yerindeki BM heyetinin Şam kırsalını da ziyaret etmesini istedi. Şam’da bulunan heyetten uzman Ake Sellstörm, “Araştırılması gereken bir olay gibi duruyor. İncelememiz herhangi bir BM üyesinin Genel Sekreter’e giderek talepte bulunmasına bağlı” diye konuşarak genişletmeden yana çıktı.
Rusya Parlamentosu’nun Uluslararası İlişkiler Komitesi’nden Leonid Kalaşnikov ise iddaları kesin bir dille yalanladı ve Batılı ülkelerin daha önce de benzeri girişimleri olduğunu anımsattı.
ABD: Her durumda suçlu Suriye
ABD yönetimi Suriye’de kimyasal silah kullanımınının “kırmızı çizgi” olduğunu açıklamıştı. Açıklamalarda dikkat çeken nokta, bu müdahalenin failin kim olduğundan bağımsız tutulması. ABD Başkanı Barack Obama, Han el-Esal saldırısının ardından “Suriye’de kimyasal silah kullanımından yönetim sorumlu tutulacaktır” diyerek bu tavrı özetlemişti. Nitekim ABD yönetimi, kimyasal silahların Suriye ordusunu tarafından kullanılması kadar, bu silahların “radikal grupların eline geçmesini” de bir müdahale nedeni sayacağını defalarca kez açıkladı. Şam kırsalındaki saldırının militanlar tarafından yapılmış bir saldırı olduğu ispatlansa bile bu durumda ABD Suriye’ye müdahale etme hakkına sahip oluyor.
Militanlar da kimyasallara sahip
Militanlar Suriye yönetimini kimyasal silah kullanmakla suçlasa da bu bir “sahte bayrak operasyonu” olabilir. Bu tip operasyonlar, faillerin suçu hasımına yüklemesi olarak biliniyor.
Han el-Esal katliamından 1 hafta sonra Haaretz gazetesine konuşan “Batılı bir diplomat”, buradaki saldırının militanların işi olduğunu doğrulamıştı. Özgür Suriye Ordusu’nun siyasi danışmanı Bessam el Dade de geçtiğimiz Ocak ayında ellerinde kimyasal silah olduğunu ve gerekirse bunu kullanabileceklerini söylemişti.
30 Mayıs’ta Adana’da yapılan bir operasyonda El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’ne bağlı militanların kaldığı evde sarin gazı ele geçirilmiş ancak konunun üstü örtülmüştü. Aynı tarihte Birleşmiş Milletler Suriye Bağımsız Araştırma Komisyonu Müfettişi Carla Del Ponte de yaptıkları araştırmalarda kimyasal silahların “muhalifler” tarafından kullanıldığını söylemişti.

,

0 comments

Write Down Your Responses

About Me

Powered by Blogger.

Blog Archive