Bir ÖSO militanından kanınızı donduracak itiraflar



Eski ÖSO militanı M.T. Türkmenlerin Suriye'de ÖSO'ya katılarak insanlıktan çıkarıldıklarını ve bu süreçte Türkiye'nin oynadığı kritik rolü anlatıyor. Okurken kanınızı donduracak itiraflar tarihe AKP'nin kara imzası olarak geçecek. 


Suriye'de yaşanan çatışma ve katliamlara bir dönem aktif olarak katılan ÖSO militanı M.T. ile Suriye'de ve Türkiye'deki mülteci kamplarında neler yaşandığını konuştuk. Suriye halkına ve askerlerine kurşun sıkmadığını, ancak ilk olaylar başladığında kardeşleri ve akrabaları ile dağa çıktığını, onlarca insanın katledilmesine tanıklık ettiğini anlattı.
Ö.Ö: Türkmenler saldırı sürecine nasıl dahil oldu?
Bir doktor vardı, Lazkiye'de. Çocuk Doktoru. Adı Muhammed Şıh İbrahim Cephenin ön saflarındaydı, şimdi bıraktı. Heysem Topalca ve amca çocukları vardı. Adil Orli, Ayhan Orli. Muhammed Abdullah, baba adı Said (Karınca- Herkes Tanır - Muhammed Saidoğlu) Bunlar Alevi buldukları anda kendilerinden geçiyorlar. Alevi yakalarlarsa birbirlerine para veriyorlar, ben öldüreyim sen öldür diye. Alevileri boğazlamak için yarışıyorlar. Yakalanmış Alevi birini satın alıp kendileri öldürüyorlar. Doktor dışındakiler genelde kaçakçı. Doktorun daha önce hiçbir şeyi yoktu. Lazkiye'de içeri alındı dayak yedi, Adil ile yakalandılar. Türkiye’ye geçtiler ordu kurmaya başladılar. Adil, Dr. Muhammed, Ayhan, Heysem. Bunları Türkmenleri çatışmalara dahil edenler. Daha ayaklanma çıkmadan önce insanları yavaş yavaş sınır kapısından Türkiye'ye geçirip bir şekilde çatışmaya ikna ediyorlardı. Ellerinde 100-200 kişi birikince Suriye’ye saldırdılar. 25 bin Suriye lirası maaş ve ailelerine bakma garantisi de veriyorlardı. Kimseye de bir kuruş ödemediler.
Sonra kendi araları da bozuldu. Doktor İstanbul’a kaçtı ailesiyle. Adil ile Ayhan dağdalar. Adil orduyu yönetiyor Ayhan da Suudilerle ilişki kurarak para ve lojistik sağlıyor. Adilin ordusu 300 kişilik, Libya’dan da adam getirdi. 4 arabaları, tanksavarları var. Adil Libya’ya gitti olaylar başladığında. Çeçenleri de getirdi. Türkmenistanlıları da o getirdi.
Nasıl getiriyor?
Zannedersem pasaportlarıyla. Allah için savaşa geliyorlar, mücahitler bunlar.
Dine düşkünler mi?
İçkiciler, içiyorlar. Lazkiye’de rakı içtik bunla biz. Böyle işte mücahitlikleri bunların.
İlk ayaklanma nasıl oldu?
Mehmet Abdullah, Muhammet Akça, orman görevlilerini öldürdüler. İlk saldırıyı bunlar başlattılar Türkmen dağında. İlk Şabanlı karakoluna saldırdılar. Baskında ele geçirdikleri kepçeyi Türkiye’ye sattılar. Olay olduğunda dağa çıkmamıştım daha. Operasyonu yapan Abdul Emin. Kürt dağında vuruldu öldü o da. En tehlikelisi Silo Emin, yakaladığı insanların tek tek kafalarına sıkıyor, hiç acımıyor. Kolunda Esad’ın dövmesi vardı bıçakla kazıdı. Semir Döveci’yi kesen de bu. Salah Nagman var, dudakları büyük (abu şıffe) de deriz kendisine, o da yaşıyor. O da bu operasyondaydı. Adil Orli, çok iyi de arkadaşımdı eskiden. Türkiye’de okudu. İnşat Mühendisi, Libya’da çalıştı. O yüzden iyi biliyor orayı. Türkiye’de bir beton şirketinde çalıştı o şirkette bunlara da yardım ediyor ERG İnşaat. İstanbul’daydı galiba. Ayhan yürütüyor bu ilişkileri.
Yayladağı’nda Ahmet Resul isminde biri de bunların gıda işleriyle, yardım işleriyle uğraşır. Bir de Durmuş var. Ahmet Kalafaz biliyor. Kadın gönderiyor sürekli. Şimdi telefonlara bakmıyor, korkuyor. Dağdaki muhaliflere kadın sağlıyor. Heysem Silo en çok onu arayan adam. Kadın var desem hemen gelirler.
İlk grupta parayla ne kadar adam toparladılar?
Ailelerini sağlama almadan bulaşmadılar olaylara. Ailelerini güvene alıp öyle geliyorlar. İlk önce 7 köy çıktı. 5000 kişi çıktı ilk çıkışta. Havanlı, Çamırlı, Saray, sonra yaşlılar çıktı, Çardaklı var Baldırlı var, Karabacak, Mıdırlı, Kepirli… Ajeber de çıktı, sınıra uzak olmasına rağmen. Ordu hiç müdahale etmedi. Saydığım adamlar Türkmen köylerinde postacıya kadar öldürdüler, Suriye Ordusu kimseye dokunmadılar. Türkmenler oyuna düştüler. Suriye Ordusu, değil müdahale etmek, devriyeye bile çıkamıyordu. Mesela görüntülerini izlediklerimiz polisler yangın söndürmeye gidenlere yardım ederken öldürüldüler.
Karakol saldırısının ardından insanlar devlet saldırısından korkmaya başladılar. Türkmenlere, gelip sizi öldürecekler dediler. Heysem var bu işlerin başında. Said Mısıri, baba adı Ahmet. Kaportacı. 60 kişilik ordusu var. Mehmet Karınca, Adil, Ayhan, Dr. Muhammed bunlar Yayladağı’ndan yönettiler bu işleri. Adil ve Ayhan daha sonra ayrıldılar ama olayın başlangıcından bu yana yönetiyorlar. Türkmenleri öldürenler, yağmalayanlar yine bunlar. Kendi memleketlerini yağmalayanlar, yerdeki karolara, kadın iç çamaşırlarına kadar çaldılar. Bir aile Yayladağı'nda alışveriş yaparken kendi ev eşyalarını tanıdı mesela.
Köyden biri 7 polisi sakladı, Heysem geldi eve ama giremedi. Gece polisleri sessizce köyden kaçırarak kurtardılar. Ben de zamanında bana yardımcı olan 2 Aleviyi kaçırdım. Ya kafamıza sık ya kaçır dediler. Tepki çekmesine rağmen yardım ettim. Onlar beni kesmedi ben onları neden keseyim? Esad’ın iki askeri askerleri yakalanmıştı, yaralıydılar. Hastaneye gelip, hani Esad’ın askerleri dediler, kimliklerine baktılar. Şamlı Sünniydiler. Neden Esad’ın ordusunda olduklarını sordular. Türkmenler araya girdi ama kâr etmedi yataklarında öldürdüler. Adil öldürdü.

,

0 comments

Write Down Your Responses

About Me

Powered by Blogger.

Blog Archive