İşte Tayyip'i Adalet Divanı'na götürecek iki belge!
Uluslararası Adalet Divanı
Birleşmiş Milletlerin yargı organıdır ve uluslararası teröre yataklık dahil pek
çok konuya bakar.
El Kaide de malum dünyanın en
cani terör örgütüdür.
Bu iki hatırlatmayı yaptıktan
sonra somut iki belge sunalım:
Birincisi Konya'da yüklediği 931
adet havan mermisi ile yakalanan TIR şoförü L.K'nın mahkeme tutanaklarına giren
ifadesidir.
Buna göre Tayyip Erdoğan, El
Kaide'ye yapılan bu silah sevkiyatından haberdar çünkü taşınan havan mermileri
MİT ve jandarmanın bilgisi dahilinde ve onların gösterdiği adreslere teslim
edilmiş.
Aynı şekilde Jandarma işin içinde
olduğundan Genelkurmay da haberdar ve onlar da El Kaide'nin silah tedarikçisi
konumunda.
Tablo bu olduğundan ve bu durum
mahkeme tutanağına girdiğinden Tayyip Erdoğan'ın terörist El Kaide'ye yardım
yani ona silah temin etmekten Uluslararası Adalet Divanında yargılanmasının önü
açılmış oluyor.
İkinci belge ise Avrupa'daki
Türklerden Mısır halkı için toplanan paraların Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi
Hüseyin Avni Botsalı tarafından ihtiyaç sahibi olan halka değil de yasa dışı
örgüte teslim ettiğinin Mısır istihbaratı tarafından belirlenmesidir ki sınır
dışı edilmesinin gerçek nedeni de budur.
NOT: Tayyip Erdoğan'ın
"ulan" aşağılamasına susan akilli Kadir İnanır'ın lakabı bundan böyle
"Ulan Kadir" olmalıdır.
Gökçek'ten vazgeçemez çünkü...
Tayyip Erdoğan'ın Melih Gökçek'i
Ankara'da beşinci kez aday yapması risk zira doğal yıpranma diye bir şey var.
Peki Erdoğan buna rağmen Gökçek'i
niye mi aday yaptı?
F Tipi cemaat ile birleşip yeni
bir siyasi oluşuma kalkışır korkusuyla!
Erdoğan hırsı, enerjisi ve türlü
imkanları olan Melih Gökçek'in karşısında konumlanmasının sebep olacağı
olumsuzlukları düşünerek onu yeniden aday yapıp yanına aldı ve tıpkı Numan
Kurtulmuş misali kendini siyaseten vurabilecek potansiyelli bir lider adayını
bu şekilde etkisizleştirmiş oldu.
Baykal'a yapılan kaset operasyonu,
Bahçeli'nin rehin edilmesi ve Kurtulmuş ile Gökçek'in lider adayı olarak
sıfırlanması siyaset mühendisliğinin tezahürleridir.
MHP aday bulamıyor!
Şaka yapmıyorum MHP pek çok yerde
aday bulamıyor.
Sadece belde ve ilçelerde değil
pek çok ilde bile göstermelik ve sıradan isimler aday yapılıyor.
En dramatiği İstanbul ve İzmir
gibi metrollerde adaylığa adı geçen tek bir ismin bile olmaması.
Meral Akşener, Bahçeli İstanbul
adaylığı için kendine böyle bir emrivaki yapmasın diye çırpınıyor.
Keza Oktay Vural, İzmir
bağlamında aynı endişeyi taşıyor.
MHP Genel Merkezinde adaylık için
bırakın anket çalışması istişare bile yok zira genel başkan yardımcıları
birbiriyle küs ve bir araya bile gelemiyor.
Sıradan isimlerin aday
yapılmasına tepki gösteren örgütler ise son olarak Mersin örneğinde olduğu gibi
anında fesh ediliyor.
Evet Bahçeli'nin MHP'yi getirdiği
nokta budur ve heyhat ülkücüler bu dramatik tabloyu koyun misali hala
seyrediyor.
Şamil'i kucaklayan Kılıçdaroğlu
değil miydi?
Sözcü Gazetesi, Kılıçdaroğlu ABD
gezisine neden bizi değil değil de TGRT ve Zaman'ı davet etti diye feveran
ediyor
Yine öğleden sonra günaydın
diyeceğim.
Yahu bu Kılıçdaroğlu değil miydi
Şamil Tayyar gibi yazdığı Ergenekon kitapları ile vatanseverlere çamur saçan
birini yargıdan ceza aldığında telefon açıp dayanışma sözlerini eden ve onu
kucaklayan!
Hatırlayın aynı Kılıçdaroğlu
yakın geçmişte yaptığı Çin gezisine bütün Ankara Temsilcilerini davet ederken
Aydınlık Gazetesi Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik'i görmezden gelmişti.
Bazı CHP'liler bu yanlışı Kemal
Bey değil medya ve strateji danışmanlığını yapan ANAP-DYP bakiyesi, zenginliği
ile dünyaca ünlü malum şahsa dayandırıyor ama ben onu önemsemem zira öyle
birini o koltuğa oturtan kimdir?
Emine'nin fedaileri!
AKP güruhunun Kamer Genç'in Emine
Erdoğan bağlamındaki itirazlarını istismar etmelerini anlarım zira dersane
tartışması AKP'i sarsıyor ve gündem değişsin diye çırpınıyorlar.
Peki ya o iki arkadaşa ne demeli?
Dün sabah CNN Türk'ü açtım aman
Allahım bir sahiplenme ve bir hücum ki sormayın.
Hem Metehan Demir hem de Hakan
Çelik adeta Emine Erdoğan'a fedai olurken Kamer Genç'i asmaya kalktılar
Kusura bakmasınlar ama o
tutumları gerçekte bir hanımı sahiplenmekten ziyade Tayyip Erdoğan'a yalakalık
ve yaranma tavırlarıdır zira Kamer Genç, Emine Erdoğan'ın kadınlığını değil
onun devletler arasında resmi bir karşılığı olmayan davranışlarını sorgulamıştır
ki demokrasilerde böyle şeyler olağandır.
Sadece Metehan ile Hakan değil,
durumdan yalakalık çıkaranlar bilsinler bu tutumları kayda girmiştir.
0 comments
Write Down Your Responses